1941 senesinde, yine köklü bir..familyadan; “Bâbanzâde”lerden, Ahmed Naim Efendi’yle kardeş çocuğu olan Recai Bey’in kızı, Yahya Nüzhet Paşa’nın torunu..Fatma Neslihan Hanımefendi ile evlendi. Bu..evliliğinden Mehmed (1943), Ömer (1944), Ayşe (1948), Osman (1950) ve Zeynep (1953) isimli beş çocuğu oldu.
1942 kışında tekrar 45 günlüğüne Erzurum’a askere gönderildi. Askerken yazdığı siyasi..bir..yazı..sebebiyle mahkûm oldu ve ilk hapis cezasını..Sultanahmet cazaevinde tattı.
Aslında politikaya ve sosyal sahaya meyli 1936’da başlamış, o yıldan 1943’e kadar geçen 7 yıl içinde, İslâmi temayülü “Şahsi bir zevk ve saklı bir telkin” planında kaldığı için,
ne devlet ne de basında kimseyi ürkütmemişti. Yalnız bazı münekkitler ve yazarlar hiçbir mânâ veremedikleri ondaki bu eğilimi hazmedememişler ve çeşitli klişe yakıştırmalarda bulunmuşlardı: “İslâm komünisti!” “Hayır! İslâm faşisti” “Yok, yok neo-müzülman” “Sırf züppelik olsun diye müslümanlık taslıyor!” “Sabık şair; şiirine yazık etti!” “Ahmak burjuvaları şaşırtmak merakında bir sanatkar mizacı!..”
İşte 1943, Sanatkarın fildişi kulesinden agoraya indiği; tam olarak belirdiği tarihtir: İçini öyle bir sosyal mücadele ruhu; sanatının muhtaç olduğu cemiyeti yoğurma heyecanı kapladı ki, artık çalışamaz oldu ve mücadelesini bir ömür; hükümetiyle, partisiyle, basıniyle, hocasiyle, gençliğiyle kendi açtığı bütün cephelerde tek başına sürdüreceği Büyük Doğu Mecmuası’nın ilk sayısını çıkardı. (17 Eylül 1943)
Sonraki dönemlerine bir hazırlık kademesi olan derginin bu ilk devresi, 30’uncu sayıda “Allaha itaat etmeyene itaat edilmez!” meâlindeki bir Hadîs-i Şerif yüzünden, rejime itaatsizliği teşvik suçlamasiyle 1944 Mayısında Bakanlar Kurulu kararıyla kapatıldı.
Gün geçirilmeden Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Mimari bölümündeki hocalığından kovuldu ve ikinci askerliğine ikinci defa sevkedilerek Eğridir’e sürüldü.
Bu ilk devresinden sonra, 2 Kasım 1945’ten başlayarak 5 Haziran 1978’e kadar günlük, haftalık ve aylık olarak çeşitli tarih ve periyotlarda tam 16 devre yayın hayatını sürdüren Büyük Doğu’yu cilt cilt eser faaliyetinin yanı sıra, 36 sene müddetle tek başına omuzladı; büyük bir fikir ve aksiyon zemini kurdu.